Bu bağlamda;

1- Tatvan Belediye Eş başkanı Sayın Mümin EROL’un Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın fotoğrafını hiçbir hakaret içeren söz ve davranışta bulunmadan duvardan indirmesini nasıl "birlik ve beraberlik saldırısı" olarak yorumladığınıza dair daha açıklayıcı bir izah yapabilir misiniz?

 

2- Size göre bir partinin genel başkanının fotoğrafının, başka bir partiden belediye başkanı seçilen bir eş başkanın makamından indirilmesi devletin birliği ve beraberliğine saldırı mıdır ve bu durum Cumhurbaşkanına hakaret midir?

 

3- Basına verdiğiniz beyanata göre, devletin birliği ve beraberliğine saldırı olarak değerlendirilen bu eylem nedeniyle Eş başkanımız Mümin Erol'a soruşturma açıldı. Ancak, bu eylemin gerçekten devletin birliğine ve beraberliğine zarar verdiğini gösteren somut kanıtlar var mıdır? Bu değerlendirmeyi siyasi kimliğiniz ile mi yoksa hukukçu kimliğinizle mi yaptınız?

 

4- Basın mensuplarının kayyım atanması ile ilgili sorduğu soruyla hiçbir ilgisi yok iken Tatvan Belediye Eş başkanımız Mümin EROL üzerinden cevap vermeniz yargıya talimat şeklinde yorumlanabilir mi?

 

5- Adalet Bakanı olarak Mümin Erol'un sadece bir siyasi liderin fotoğrafını indirmekten ibaret olan eylemini, “devletin birliği ve beraberliği ”ne saldırı olarak değerlendirmeniz, demokratik bir toplumda ifade özgürlüğü ve siyasi eleştiri haklarına vurulan bir darbe olarak değerlendirilebileceği konusunda bakanlığınızın görüşleri nedir? Adalet Bakanı olarak, bu tür eylemleri suç olarak kabul ederek ifade özgürlüğünü kısıtlamak mı istiyorsunuz?

 

6- Kamu kurumlarının makam odalarında asılması kanunla zorunlu kılınmış resimler var mıdır? Varsa bunlar hangileridir? Yoksa Sayın Mümin EROL’a suç isnat ederek soruşturma açılmasında kanunlar değil de “hukuk” mu işletilmiştir?

 

7- Basına da yansıdığına göre başka muhalefet partilerinin Belediye Başkanları tarafından da Cumhurbaşkanının fotoğrafı makam odalarının duvarlarından indirilmesine rağmen sadece Tatvan Belediyesi Eş başkanına soruşturma açılması “ikili hukuk” uygulandığı anlamına mı gelmektedir? Uygulanan bu “ikili hukuk” hangi kriterlere göre belirlenmektedir?