Ölçüsüz Yaşamın Hayatımıza Yansıması

Günümüzde hayatın her alanında karşımıza çıkan bir gerçek var: Ölçüsüzlük. Bir yemeğin lezzeti, bir filmin duygusu, bir müziğin melodisi ya da bir ilişkinin sıcaklığı...

A
a

Hepsi, sınırlarını aştığımızda değerini yitiriyor. Peki neden ölçüsüz davranıyoruz? Neden keyif aldığımız şeyleri, anlamlarını yitirecek noktaya kadar tüketiyoruz?

Bunun temel nedenlerinden biri, hızlı tüketim çağında yaşıyor olmamız. Dijital platformlar ve sosyal medya sayesinde her şeye kolayca ulaşıyoruz. Bu erişim kolaylığı, değerli olan şeylerin sıradanlaşmasına yol açıyor. Örneğin, bir diziye başladığımızda bir sezonu bir gecede bitirmek istiyoruz. Oysa haftalarca bekleyerek izlenen dizilerin heyecanı başka bir tattaydı. Şimdi aynı keyfi bulamıyor, ardından bir sonraki içeriği arıyoruz.

Yemek konusunda da aynı durum geçerli. Eskiden bir yemeği beklemek, onu özlemek, sofrada paylaşarak tadını çıkarmak ayrı bir keyifti. Bugün, hızlı yemek kültürüyle her şey anında tüketiliyor. Ama doyum olmuyor. Çünkü lezzet sadece dilde değil, aynı zamanda bekleyişin verdiği sabırda ve o anı paylaşmada saklı.

İlişkilerde ise ölçüsüzlük daha derin yaralar açabiliyor. Sevgi ya da ilgiyi ölçüsüzce vermek, karşımızdakini boğabilir ya da kendimizi tüketebiliriz. Bir ilişkiyi ayakta tutan, tarafların birbirine alan bırakmasıdır. Tıpkı güzel bir müzikteki duraklar gibi, bazen susmak ve beklemek melodiyi anlamlı kılar.

Ölçüsüzlük, bir tür kontrolsüzlüğü beraberinde getiriyor. İnsan, keyif aldığı bir şeyin her zaman daha fazlasını isteyerek mutluluğu sürdürebileceğini zannediyor. Oysa bu yanılgı, tadında bırakmanın verdiği hazzı elimizden alıyor.

Belki de hayatımızda “ölçü”yü yeniden tanımlama zamanı gelmiştir. Tıpkı bir baharat gibi... Yemeğe kararında konulduğunda yemeği güzelleştiren, fazla kaçtığında ise tüm lezzeti mahveden bir baharat. Ölçü, bir yemeği lezzetli kıldığı gibi bir hayatı da anlamlı kılabilir.

Öyleyse gelin, bu farkındalıkla başlayalım. Sevdiğimiz bir şeye ara vermeyi öğrenelim. Daha fazla değil, anlamlısını arayalım. Bir kitabı bitirmek için değil, onu hissetmek için okuyalım. Bir ilişkiyi dolup taşan sevgi gösterileriyle değil, sakinlikle ve özenle besleyelim. Ve en önemlisi, hayatı tüketmek yerine, onun tadını çıkaralım.

Çünkü güzellik, ölçüyü bilmekte saklıdır.

 

arşiv HABER ARŞİVİ
SONDAKİKA BİTLİS YORUM KURALLARI
Bitlis Nöbetçi Eczaneleri

Bitlis ve ilçelerine ait güncel haberlerin yer aldığı son dakika bitlis haber sitesi