Sınıfa herkes girebilir... Ancak önemli olan sınıfa girmenin ötesinde öğrencinin gönlüne girebilmektir. Zira "ilgi" olmadan "bilgi" maya tutmaz. Hem öğrenci, sevmediği birinden bişey öğrenmek istemez. Hatta öğrenci, sevdiği şeyi bile sevmediği birinden öğrenmek istemediği gibi; o, sevdiği şeyden de soğuyabiliyor...
Dahası derslerden kopar, okula gitmek istemez.
Günümüzde artık bilgiye ulaşmak mesele değil. Esas mesele, öğrencilerle frekans kurup onların yörüngesine girerek gönüllerini fethetmektir.
Gönüllerinde öğrenmeye ilişkin bir pencere açabilmektir.
Onların ihtiyacı olan dokunuşu yapabilmektir.
Onlara esin kaynağı, ilham olabilmektir.
Bunun için de; "Yumurtanın içerden kırılması mevzusunun" farkında, şuurunda olmalı öğretmen.
Bu hassasiyette, bu derinliğe sahip olmalı öğretmen.
Aksi takdirde İbn-i Rüşd'ün ifadesiyle "Yumurta dışarıdan kırılırsa hayat biter, ama yumurta içeriden kırılırsa hayat olur.
Mümin Sekman: "Bilgi, beş harflidir. Beşte dördü ilgidir." der.
Makalenin tamamını okumak için tıklayın
Kaynak: